Forex Dolandırıcılığı, SPK Mevzuatı ve Ceza Hukuku
Türkiye’de Forex Dolandırıcılığı ve Hukuki Süreçler: SPK Düzenlemeleri, TCK 158 ve MASAK İncelemesi
Finansal piyasalarda yüksek getiri vaadi, özellikle ekonomik dalgalanmaların yaşandığı dönemlerde birçok yatırımcının dikkatini çekmektedir. Son yıllarda Türkiye’de Forex Sahtekarlığı vakaları artmış; binlerce yatırımcı, döviz ve kaldıraçlı işlem vaadiyle dolandırıcıların tuzağına düşmüştür. Bu durum, Forex avukatları ve sermaye piyasası hukuku uzmanları için de kritik bir çalışma alanı haline gelmiştir. Yatırım dolandırıcılığına maruz kalan mağdurlar hem maddi kayba uğramakta hem de hukuki olarak karmaşık bir süreçle karşı karşıya kalmaktadır.
Bu rehber niteliğindeki analizde, Türkiye’de forex dolandırıcılığı olaylarını; Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemeleri, Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri (özellikle TCK md.158) ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) uygulamaları bağlamında kapsamlı şekilde ele alıyoruz. Amaç, mağdurlar ile bu alanda danışmanlık veren avukatlara yol gösterici, akademik düzeyde bir kaynak sunmaktır.
Türkiye’de Forex Piyasası ve SPK Mevzuatı
Forex (Foreign Exchange) piyasası, farklı ülke para birimlerinin karşılıklı alım satımının yapıldığı, yüksek hacimli küresel bir piyasadır. Türkiye’de forex işlemleri 2011’den itibaren yasal çerçeveye alınmış ve “kaldıraçlı alım satım işlemleri” adı altında SPK denetimine tabi kılınmıştır. SPK, Forex piyasasında yasal Forex şirketleri aracılığıyla yatırım yapılabilmesi için sıkı düzenlemeler getirmiştir. Yasal bir Forex aracı kurumunun SPK’dan “kaldıraçlı alım satım işlemleri yetki belgesi” almış anonim şirket statüsünde olması, müşteri teminatlarını Takasbank A.Ş. nezdinde saklaması ve SPK’nın belirlediği kaldıraç oranı ile asgari teminat limitlerine uyması zorunludur. Bu lisanslama süreciyle amaçlanan, piyasada sadece SPK lisansı olan Forex firmalarının faaliyet göstermesi ve yatırımcıların fonlarının devlet güvencesinde tutulmasıdır. Nitekim SPK mevzuatına göre tüm lisanslı aracı kurumlar, yatırımcıların yatırdığı teminatları müşteri bazında Takasbank’ta izlemek zorundadır.
2016 yılı başında SPK kaldıraç oranlarını ilk kez düşürmüş, akabinde 10 Şubat 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğ ile Forex işlemlerinde önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Bu düzenlemeyle başlangıç teminat tutarı asgari 50.000 TL olarak belirlenmiş ve uygulanabilecek maksimum kaldıraç oranı 10:1 seviyesine indirilmiştir. Önceden 100:1 olan kaldıraç sınırının 10:1’e düşürülmesi ve yüksek başlangıç teminat şartı getirilmesi, küçük yatırımcıların riskli işlemlerden korunmasını hedefliyordu. SPK ayrıca gerektiğinde varlık bazında farklı kaldıraç oranları belirleyebileceğini de duyurmuştur. Yeni düzenleme sonucu mevcut hesapların 45 gün içinde bu şartlara uyumlu hale getirilmesi istenmiştir. Bu değişikliklerin neticesinde, Türkiye’de yasal Forex piyasasının işlem hacmi ve yatırımcı sayısında ciddi düşüş gözlenmiştir. Küçük yatırımcılar yüksek teminat engeline takıldığından, bir kısmı piyasadan çekilmiş; bir kısmı ise alternatif arayışlara yönelmiştir. Nitekim 2017 sonrasında Türkiye’den yapılan “yurtdışı Forex firmaları” aramalarında %900’lere varan artış olduğu basına yansımıştır. Bu durum, birçok yatırımcının SPK lisanslı yerli aracı kurumlar yerine yabancı Forex sitelerine yöneldiğini göstermektedir.
Ancak SPK mevzuatına göre lisanssız şekilde Türkiye’de Forex işlemi yaptırmak yasaktır ve ciddi yaptırımları vardır. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu md.109, sermaye piyasasında izinsiz faaliyette bulunanların 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağını öngörmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de SPK onayı olmaksızın çalışan Forex siteleri ve aracıları hukuka aykırı faaliyette bulunmakta ve suç işlemektedir. SPK, yatırımcıları korumak için belirli aralıklarla duyurular yayınlayarak lisanssız kurumların isimlerini açıklamakta, internet üzerinden izinsiz faaliyet yürüten platformlar hakkında erişim engeli kararları aldırmaktadır. Gerçekten de Sermaye Piyasası Kanunu’na 2017’de eklenen bir hükümle, izinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin yürütüldüğü internet sitelerine erişim engeli uygulanabilmesinin yolu açılmıştır. Bu kapsamda SPK, sosyal medya ve dijital pazarlama kanallarını kullanarak Türkiye’de müşteri toplamaya çalışan yurtdışındaki Forex sitelerine karşı BTK aracılığıyla erişim engeli getirtmekte ve suç duyurularında bulunmaktadır. Yasal Forex şirketleri listesi ise SPK’nın web sitesinde yayınlanır; yatırımcıların yalnızca SPK lisanslı kurumlarla çalışması güvenlik açısından şarttır.
Forex Dolandırıcılığının Yöntemleri ve Örnek Vakalar
Forex yatırım dolandırıcılığı suçu, genellikle yüksek kazanç vaadiyle kişileri aldatıp haksız menfaat elde etmeye dayalı, planlı bir sahtekârlık türüdür. Bu suç tipi, çoğunlukla nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilir; zira dolandırıcılar bilişim teknolojilerini, kurmaca şirketleri ve karmaşık hikâyeleri araç olarak kullanır. Dolandırıcılar, mağdurları ağına düşürmek için çeşitli yöntemler geliştirmiştir:
- Lisanssız Aracı Kurumlar (“Merdiven Altı” Şirketler): En yaygın senaryolardan biri, kendisini yasal bir Forex aracı kurumu gibi tanıtan ancak gerçekte hiçbir lisansı olmayan şirketlerdir. Bu yapılar, genelde profesyonelce tasarlanmış web siteleri ve uygulamalarla güvenilir bir imaj çizer. Yüksek kaldıraç, düşük spread veya “en çok kazandıran Forex şirketleri” olduklarına dair reklamlarla müşteri çekerler. Oysa gerçekte SPK denetimine tabi olmadıkları için, yatırımcıların paralarını kendi kontrol ettikleri üçüncü şahıs hesaplarına veya paravan şirketlere yönlendirirler. Mağdurlar, bu platformlar üzerinden işlem yaptıklarını sanırken aslında tüm yatırımları dolandırıcıların hesaplarına gitmektedir. Bu tür lisanssız Forex şirketlerinin ortak özelliği, işlemlerin sonunda kazansanız bile paranızı geri alamamanızdır. Nitekim sektör profesyonelleri de “merdiven altı” diye tabir edilen bu şirketler hakkında “Kaybeden zaten kaybediyor, kazanan da parasını alamıyor” şeklinde uyarıda bulunmuştur.
- Telefonda Sahte Yatırım Danışmanları: Dolandırıcılar çoğu zaman soğuk arama yöntemiyle, kendilerini yatırım danışmanı veya aracı kurum temsilcisi olarak tanıtıp vatandaşlarla iletişime geçer. Telefonla aranan kişiye, Forex piyasasında yasal ve güvenli bir şekilde yüksek kazanç elde edebileceği vaat edilir. Bu sahte danışmanlar genellikle “SPK lisanslıyız” diyerek güven aşılar, hatta gerekirse kapınıza sözleşme göndereceklerini söyleyip inandırıcılık sağlarlar. Amaçları, hızlı şekilde para yatırmanızı sağlamaktır. İlk etapta mağdur küçük bir kazanç elde etmiş gibi gösterilerek sisteme çekilir. Dolandırıcılar sık sık “zaman kaybetmeden başlayalım, büyük kâr elde edeceksiniz” diyerek baskı kurar. Mağdur bir miktar para gönderdikten sonra dolandırıcı bir süre daha iletişimi sürdürür; hatta Forex kullanıcı yorumları ve sahte referanslar paylaşarak güven pekiştirir. Ne var ki yeterince para toplandığında, kurbanın hesabında ani işlemlerle tüm bakiyesi eritilir veya “vergi/komisyon” adı altında ek para istedikten sonra tamamen ortadan kaybolurlar. Sonrasında mağdur ne hesabına ne de aradığı kişilere ulaşamaz hale gelir.
- Sahte/Manipülatif Forex Platformları: Teknolojiyi kullanarak yapılan bir diğer yöntemde, dolandırıcılar kurbanlarına MetaTrader 4/5 gibi popüler işlem platformlarının taklitlerini sunarlar. Mağdur, bilgisayarına veya telefonuna indirdiği bir program üzerinden gerçek piyasada işlem yaptığını zanneder. Oysa yatırılan para gerçekte dolandırıcının hesabına geçer ve ekrandaki işlem hareketleri yalnızca bir illüzyondur. Örneğin dolandırıcı başlangıçta mağdurun hesabında küçük kârlar gösterip güven kazandırabilir; fakat aslında bu “kazanç” sadece ekran üzerindedir. Mağdur daha fazla para yatırdığında ise yazılım aniden ters işlemler yaparak tüm bakiyeyi sıfırlar veya hesapta görünen miktar çekilmek istendiğinde hiçbir ödeme yapılmaz. Bu yöntem, yüksek kâr görüntüleriyle yatırımcının iştahını kabartırken arka planda tüm sermayesinin çalınmasını sağlar. Forex siber güvenlik açısından bakıldığında, bu tür sahte platformlar ve uygulamalar oltalama (phishing) yöntemleriyle yayılmakta; kişilerin cihazlarına zararlı yazılımlar yüklemesine neden olabilmektedir.
- Sosyal Medya Dolandırıcılığı ve Sahte Fenomenler: Dolandırıcılar Instagram, Facebook gibi mecralarda lüks hayat görüntüleri paylaşan ve “Forex yatırımıyla zengin oldum” mesajları veren profiller oluştururlar. Kendilerini başarılı bir Forex yatırım danışmanı veya portföy yöneticisi olarak tanıtırlar. Yüksek kazanç elde eden müşterilerin güya memnuniyet mesajlarını, banka dekontlarını paylaşarak güven telkin ederler. Bu yolla yüzlerce takipçi toplayıp onları da yatırım yapmaya ikna ederler. Elbette perde arkasında yine lisanssız bir Forex şirketi veya platformu bulunmaktadır ve toplanan paralar kısa sürede buharlaşır. Sosyal medya üzerinden ulaşılan kurbanlar, kısa yoldan köşeyi dönme vaadiyle kandırılırken, aslında organize bir dolandırıcılık şebekesinin parçası haline gelirler.
- Oltalama (Phishing) ve Kimlik Avı Saldırıları: Bazı durumlarda dolandırıcılar doğrudan Forex işlemi bile yaptırmadan, insanların finansal bilgilerini çalmaya yönelir. Örneğin SMS veya e-posta yoluyla “yurtdışı Forex şirketleri listesi” ya da cazip yatırım fırsatları sunan linkler gönderirler. Bu linklere tıklayanlar sahte bir aracı kurum sitesine yönlendirilip üyelik açmaya veya kredi kartı bilgisi vermeye teşvik edilir. Sonrasında dolandırıcılar elde ettikleri kart bilgileriyle küçük tutarlarda (ör. 1000-2000 TL) çekimler yapıp binlerce kişiden önemli miktarda haksız kazanç elde edebilirler. MASAK’ın tespitlerine göre, bu şekilde oltalama yöntemiyle kart bilgilerini ele geçirip pos cihazları üzerinden nakde çevirerek gelir elde eden şebekeler de ortaya çıkmıştır. Bu saldırılar düşük tutarlı işlemlerle fark edilmemeye çalışılır ve elde edilen paralar kripto varlıklara dönüştürülerek yurt dışına transfer edilir.
Yukarıda sayılan yöntemler, son yıllarda Türkiye’de görülen Forex yatırım dolandırıcılığı suçu vakalarının büyük kısmını açıklamaktadır. Bu dolandırıcılık türlerinde ortak payda, kurbanların bilgisizliğinin ve kolay yoldan para kazanma arzusunun istismar edilmesidir. Dolandırıcılar, mağdurların rızasını hileli yöntemlerle elde ederek onların zararına kendi çıkarlarını maksimize ederler. Forex sahtekarlığı klasik piyasa risklerinden farklıdır; zira burada baştan beri gerçek bir yatırım faaliyeti yoktur, tüm düzen mağduru kandırmaya yöneliktir. Nitekim Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu durumu teyit etmektedir: Lisansı olmayan web siteleri veya uygulamalar üzerinden “kesin kazanç” vaadiyle insanları sisteme para yatırmaya ikna eden ve en baştan aldatma kastıyla hareket eden eylemler, basit bir yatırım zararı değil organize bir dolandırıcılık suçu olarak kabul edilmektedir.
Örnek Vakalar;
Türkiye’de son dönemde ortaya çıkarılan Forex dolandırıcılığı vakaları, suçun ulaştığı boyutu göstermesi açısından çarpıcıdır. Nisan 2023’te Anadolu Ajansı kaynaklı bir habere göre, MASAK ülke genelinde faaliyet gösteren bir dolandırıcılık şebekesini ortaya çıkarmıştır. Bu şebekenin, “Forex yatırımı” vaadi ve oltalama yöntemleriyle yaklaşık 19 milyar TL (yaklaşık 1 milyar ABD Doları) tutarında vurgun yaptığı değerlendirilmiştir. Dolandırıcıların yüzlerce paravan şirket kurarak kendilerini büyük aracı kurumların isimlerine benzer unvanlarla tanıttıkları, çağrı merkezleri kurarak on binlerce kişiye ulaştıkları belirlenmiştir. Yatırımcılar telefonla aranarak küçük kazançlarla sisteme çekilmiş, daha sonra para çekmek isteyenlerden “vergi veya komisyon” adı altında ek ödemeler istenmiş ve nihayetinde kimseye ödeme yapılmayarak izlerini kaybettirmişlerdir. Elde edilen suç gelirlerinin şirketler arasında dolaştırıldıktan sonra kripto varlıklara çevrilerek yurt dışına kaçırıldığı tespit edilmiştir. Bu devasa dolandırıcılık ağında, kredi kartı bilgilerini çalarak gerçekleştirilen ayrı bir oltalama zinciri de bulunmuş ve toplam zarar büyüklüğü MASAK tarafından 1 milyar dolar seviyesinde raporlanmıştır.
Bir diğer dikkat çekici operasyon, Nisan 2025’te İstanbul merkezli olarak gerçekleştirildi. MASAK’ın hazırladığı rapor sonrasında İstanbul Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele ekipleri, “Forex yatırım” adı altında insanları dolandıran bir suç örgütüne yönelik 8 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan teknik takipte dolandırıcıların mağdurlardan topladıkları paraları İstanbul Kapalıçarşı’da bir iş yerinde altın ve döviz alım satımı yoluyla akladıkları belirlendi. Suç örgütünün 67 paravan şirket aracılığıyla yaklaşık 1 milyar TL tutarında kara para akladığı tespit edildi. Operasyon neticesinde örgüt lideri dahil 36 kişi gözaltına alındı ve şüphelilere ait 250 milyon TL değerindeki mal varlığına el konuldu. Bu örnek, Forex dolandırıcılığının yalnızca bireysel internet dolandırıcıları tarafından değil, çok daha organize ve profesyonel yapılar halinde de gerçekleştirilebildiğini göstermektedir.
Yargıya intikal eden en büyük Forex dolandırıcılığı davalarından biri ise Adana merkezli “Sibergöz-23” operasyonudur. Ekim 2024’te hazırlanan iddianameye göre, Adana ve 20 farklı ilde 2 Mart 2023’te gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda toplam 216 şüpheli yakalanmıştır. Bu kişiler, MetaTrader 4-5 yazılımlarının sahte versiyonlarını ve “Vakıf Capital Yatırım” adında bir mobil uygulamayı kullanarak en az 46 yatırımcıyı dolandırmakla suçlanmıştır. Örgütün Türkiye yöneticisi İrfan A. dahil üst düzey üyeleri hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “bilişim sistemlerini araç olarak kullanarak nitelikli dolandırıcılık” ve “suçtan elde edilen mal varlıklarını aklama” suçlarından toplam 928 yıla kadar hapis cezası istenmiştir. İddianamede, örgüt liderinin telefon görüşmelerinde haftalık 10 milyon TL haksız kazanç elde ettiğini övünerek anlattığı, paraları yurt dışındaki patronlara aktardığını ve Türkiye’de çok sayıda paravan şirket kurarak sistemli bir yapı oluşturduğunu itiraf ettiği de yer almaktadır. Bu dava, Türk yargısının Forex dolandırıcılığına karışanlara karşı ne denli ağır cezai yaptırımlar talep ettiğini göstermesi açısından önemlidir.
İlgili Hukuki Mevzuat: SPK Düzenlemeleri ve TCK Kapsamı
Forex dolandırıcılığı vakalarında birden fazla hukuk dalı devreye girer. Öncelikle, yukarıda belirtildiği gibi sermaye piyasası mevzuatı açısından lisanssız Forex faaliyeti başlı başına suçtur. SPK, izinsiz aracı kurum faaliyetlerini tespit ettiğinde savcılıklara suç duyurusunda bulunmakta ve idari para cezaları kesmektedir. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 99 ve 109. maddeleri, yetkisiz sermaye piyasası faaliyetlerini ve usulsüz halka arzları suç olarak tanımlamıştır. Özellikle Forex işlemleri gibi kaldıraçlı alım satım hizmeti sunmak SPK iznine tabi olduğundan, lisanssız platformları işleten kişiler hem adli para cezası hem de hapis cezasıyla karşılaşabilirler. Ayrıca bu kişiler, aynı fiilleriyle yatırımcıları dolandırmışsa, sermaye piyasasında izinsiz faaliyet suçundan verilecek ceza %50 oranında artırılabilmektedir
Türk Ceza Kanunu (TCK) boyutuyla bakıldığında, forex dolandırıcılığı eylemleri çoğunlukla “Dolandırıcılık” başlıklı 157. ve 158. maddelere vücut vermektedir. TCK md.157 basit dolandırıcılık suçunu düzenlerken, md.158 bu suçun nitelikli hallerini saymaktadır. Yukarıda tarif edilen eylemler, genellikle bilişim sistemleri kullanılarak, bir organizasyon altında, banka ve finans kurumları da araç kılınarak işlendiği için nitelikli dolandırıcılık kapsamına girer. Özellikle TCK md.158/1-(f) bendine göre “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle” dolandırıcılık yapmak, cezanın ağırlaştırılmasını gerektirir. Nitelikli dolandırıcılığın cezası, basit dolandırıcılığa oranla daha yüksektir (3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası). Ayrıca suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi (TCK 158/1-(j)) de ayrı bir nitelikli hal olarak düzenlenmiş olup, dolandırıcılığın suç örgütü tarafından sistematik biçimde işlenmesi durumunda failler en üst hadden ceza alabilmektedir. Nitekim yukarıda bahsedilen Adana iddianamesinde hem örgüt kurma hem de nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalar istenmiştir.
Dolandırıcıların eylemleri bazen kara para aklama suçunu da oluşturabilir. Mağdurlardan hileyle elde edilen paraların gizlenmesi, yurt dışına transferi veya yasal görünümlü işlemlerle aklanması halinde, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında da soruşturma yürütülür. Bu kanun uyarınca MASAK, şüpheli finansal işlemleri izler ve gerektiğinde savcılıklar ile koordineli çalışarak mal varlıklarının dondurulmasını sağlar. Örneğin Kapalıçarşı’da altın alım satımıyla para aklayan şebekeye karşı MASAK raporu sayesinde mal varlıklarına el konulabilmiştir. MASAK, MAS (Mali Analiz Sistemi) üzerinden bankalardan gelen şüpheli işlem bildirimlerini inceleyerek dolandırıcılık ağlarını ortaya çıkarmakta kritik rol oynar. Hatta 2020’de yürürlüğe giren mevzuat değişiklikleriyle MASAK, ciddi durumlarda mahkeme kararı olmaksızın 7 iş gününe kadar önleyici hesap dondurma yetkisine sahip olmuştur (devamında mahkeme onayı gerekmektedir). Bu sayede dolandırıcıların parayı hızlıca kaçırmasının önüne geçilmeye çalışılır.
Özetle, Forex dolandırıcılığı vakalarında failler hakkında aynı anda birden fazla soruşturma yürüyebilir:
- Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158): Mağdurları aldatma ve menfaat temini unsuruyla.
- Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma/Üye Olma (TCK 220): Suçun organize bir yapı içinde işlenmesi halinde.
- İzinsiz Sermaye Piyasası Faaliyeti (SPKn md.109): SPK lisansı olmadan kaldıraçlı işlem yaptırmak fiili için.
- Kara Para Aklama Suçu (TCK 282 ve 5549 s.k.): Elde edilen kazançların gizlenmesi/aklanması halinde.
- Bilişim Suçları Kapsamı (TCK 243-246): Eğer özel olarak bilişim sistemlerine girme, verileri kötüye kullanma fiilleri varsa (sahte platform kurmak gibi).
Bu suç tiplerinin her biri, farklı kurumlarca (Savcılık, SPK, MASAK) takip edilse de genelde soruşturmalar entegre bir şekilde yürütülür. Uygulamada, savcılıklar bünyesinde açılan soruşturmalarda SPK uzmanları bilirkişi olarak görevlendirilebilir; MASAK ise finansal analiz raporları ile delil sağlar. Forex davaları genellikle Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görülmektedir çünkü hem ceza üst sınırı yüksektir hem de örgütlü suç kapsamı sıkça gündeme gelmektedir.
Mağdurlar ve Avukatlar İçin Yol Haritası
Forex dolandırıcılığı mağdurlarının hakkını araması, doğru adımlar atıldığı takdirde mümkündür. Hem mağdurların hem de onlara hukuki destek veren Forex avukatlarının aşağıdaki yol haritasını izlemesi önerilir:
- Delillerin Toplanması: Dolandırıcılık tespit edildiğinde ilk yapılması gereken, tüm yazışma, e-posta, SMS, arama kaydı, dekont ve ekran görüntülerinin derhal kayıt altına alınmasıdır. Sahte platformlardaki hesap hareketlerinin ekran görüntüleri, gönderilen paraların banka dekontları, dolandırıcıyla yapılan telefon konuşmalarının tarih/saat notları önemli delillerdir. Eğer dolandırıcı web sitesi halen erişilebilir durumdaysa, sitedeki içerik ve firmanın verdiği adres/iletişim bilgileri de kaydedilmelidir. Siber suçlarda delillerin hızlı karartılabileceği unutulmamalıdır; bu nedenle mağdur mümkün olduğunca siber güvenlik uzmanlarından da destek alarak dijital delillerini saklamalıdır.
- Uzman Bir Avukata Başvuru: Bu tür karmaşık vakalarda, sermaye piyasası hukuku ve bilişim suçları alanında tecrübeli bir avukatla çalışmak kritik önemdedir. Bir Forex avukatı hem SPK mevzuatına hem de ceza hukuku boyutuna hâkim olacağından, sürecin doğru yönetilmesini sağlar. Avukat, müvekkilinin anlatımına dayanarak olayın hukuki nitelendirmesini yapacak, ilgili suç tiplerini belirleyerek buna uygun bir şikâyet dilekçesi hazırlayacaktır. Unutulmamalıdır ki Forex dolandırıcılığı mağdurlarının bireysel olarak yaptığı şikayetler, dilekçe ve delil yetersizliği nedeniyle takipsizlikle sonuçlanma riski taşır; bu riski azaltmak adına profesyonel hukuki destek almak önemlidir. Avukat ayrıca müvekkil adına SPK ve MASAK nezdinde yapılabilecek girişimleri de değerlendirebilir. Örneğin SPK’ya lisanssız şirket bildirimi yapmak veya MASAK’a şüpheli transferlerle ilgili bilgi sunmak gibi adımlar söz konusu olabilir.
- Savcılığa Suç Duyurusu: Deliller hazırlandıktan sonra vakit kaybetmeden Cumhuriyet Savcılığı’na “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulmalıdır. Dilekçede olay kronolojik ve anlaşılır biçimde anlatılmalı; dolandırıcının kullandığı yöntemler, iletişim kanalları, varsa şirket bilgileri detaylarıyla yer almalıdır. Örneğin “X isimli web sitesi üzerinden Forex yatırımı yapmak üzere … tarihlerinde hesap açtım, bana WhatsApp üzerinden Y isimli şahıs ulaşıp yönlendirmelerde bulundu, Z banka hesabına toplam … TL gönderdim” gibi somut bilgilere yer verilmelidir. Ayrıca dolandırıcının kendini tanıtırken kullandığı unvan (örn. yatırım uzmanı, danışman), verdiği lisans numarası/iddiası gibi ayrıntılar varsa bunlar da belirtilmelidir. Suç duyurusu dilekçesine tüm deliller ek yapılmalı veya liste halinde sunulmalıdır. Avukat, dilekçede hukuki değerlendirme kısmında olayın TCK 158 kapsamına girdiğini, gerekirse SPK Kanunu md.109’un da ihlal edildiğini ve örgütlü bir eylem söz konusu ise buna dair emareleri vurgulayacaktır. Bu, savcılığın olayı sıradan bir “para kaybetme” vakası olarak görmemesi ve ciddi bir soruşturma açması için faydalı olacaktır.
- Soruşturma Aşamasında İş birliği: Savcılık suç duyurusu sonrasında soruşturma başlatacaktır. Bu süreçte mağdurun ve avukatının, emniyetin veya savcılığın çağrılarına uyması, ifade vermesi ve ek bilgi taleplerini karşılaması gerekir. Soruşturmayı genellikle İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Siber Suçlarla Mücadele Şube ekipleri yürütür. Bu birimlerle iş birliği içinde çalışmak (örneğin dolandırıcıyla yapılan telefon konuşmalarının çözümü, para transferlerinin izlenmesi için banka yazışmaları gibi konularda) önemlidir. Avukat, soruşturmanın etkin ilerlemesi için gerekirse savcılıktan belirli adımların atılmasını talep edebilir – örneğin şüpheli hesaplara MASAK aracılığıyla bloke konulması, ilgili web siteleri için BTK’dan erişim engeli istenmesi, benzer şikayetlerin olup olmadığının araştırılması gibi. Eğer ortada bilinen bir şüpheli veya şirket varsa, hızlıca ihtiyati tedbir başvuruları yapılarak mevcut mal varlıklarına el konulması da sağlanabilir.
- Ceza Yargılaması ve Dava Stratejisi: Soruşturma tamamlanıp iddianame düzenlendiğinde ceza davası aşamasına geçilir. Bu aşamada mağdur, avukatı aracılığıyla davaya katılan (müşteki) sıfatıyla katılabilir ve yargılama boyunca aktif rol alabilir. Forex davaları genellikle çok sayıda mağdur ve sanığın bulunduğu, kompleks dosyalar olduğundan duruşmaların dikkatle takip edilmesi gerekir. Avukat, duruşmalarda mağdurun zararının tespiti ve iadesi hususunda taleplerde bulunmalıdır. Örneğin sanıklardan ele geçirilen mal varlıklarının TCK 158/3 uyarınca müsadere edilip mağdurlara tazminat olarak ödenmesi talep edilebilir. Ayrıca ceza davası devam ederken zaman aşımı veya usul eksikliği gibi durumlar oluşmaması için dosya yakından izlenmelidir. Gerek görülürse, benzer konudaki Yargıtay kararları emsal gösterilerek mahkemenin dikkatine sunulmalıdır (Yargıtay’ın Forex dolandırıcılığına yaklaşımı yukarıda belirtilmiştir).
- Hukuk Davaları ve Tazminat: Ceza davasından bağımsız olarak veya onun neticesinde, mağdurun uğradığı zararın tazmini için hukuk mahkemelerinde de dava açılması gündeme gelebilir. Eğer dolandırıcıların veya aracılık eden banka/müşteri temsilcilerinin hukuki sorumluluğu tespit edilebilirse, haksız fiil hükümlerine dayanarak tazminat davası açılabilir. Ancak pratikte, failin yakalanıp mahkum edilmesi ve el konulan malvarlıklarının bulunması çoğu zaman mağdurun zararının karşılanabilmesinin tek yoludur. Bu nedenle ceza soruşturması aşamasında mal varlığına el koyma adımlarının atılması kritik önem taşır. Avukatlar, müvekkillerinin zararlarını kanıtlayan belgelerle icra takibi veya hukuk davası açarken ceza dosyasındaki bulguları da kullanmalıdır. Örneğin bir bankanın ihmali veya sosyal medya platformunun sorumluluğu söz konusu ise, bunlara yönelik hukuki girişimler de düşünülebilir (ancak Türk hukukunda bu ikinci derecedeki sorumluluklar kısıtlıdır ve ispat yükü ağırdır).
- Önleyici Tedbirler ve Bilgilendirme: Hem avukatların hem de mağdurların benzer durumların tekrar yaşanmaması için çevrelerini bilinçlendirmesi önemlidir. Mağdurlar deneyimlerini yasal zeminde paylaşarak diğer potansiyel kurbanları uyarabilir (örneğin internette Forex kullanıcı yorumları kısmına yaşadıklarını yazarak veya SPK’ya şikayette bulunarak). Avukatlar ise müvekkillerine ileride nasıl güvenli yatırım yapabilecekleri konusunda danışmanlık verebilir, Forex rehberi niteliğinde bilgiler sunabilir. Özellikle her yatırımcıya SPK’nın yayınladığı yasal aracı kurum listesine bakmadan hesap açmamaları, “%100 kazanç” gibi gerçekçi olmayan vaatlere kanmamaları, telefon ve internet üzerinden gelen cazip tekliflere karşı şüpheci olmaları öğütlenmelidir. Forex şirketi inceleme yazıları ve bağımsız kaynaklardaki değerlendirmeler takip edilmeli, şirkete dair lisans, adres, geçmiş şikayetler araştırılmadan kesinlikle para gönderilmemelidir. Unutulmamalıdır ki Forex lisansı olmayan bir şirket sizi ne kadar ikna edici belgelerle de yaklaşsa, yasal olarak denetim dışında olduğundan paranızı kaybetmeniz veya geri alamamanız kuvvetle muhtemeldir.
- Uzman Desteğiyle Dosyanın Hızlı ve Etkin İlerlemesi: Forex ve yatırım dolandırıcılığı dosyalarında, adli sürecin sadece klasik hukuki yollarla değil; bilişim, finansal analiz ve yatırım suçları konusunda uzmanlardan destek alınarak yürütülmesi gerekir. Özellikle, dosyaya sunulacak teknik uzman raporları adli makamların dosyayı hızlı ve etkin biçimde ilerletmesini, suçun maddi ve manevi unsurlarının netleşmesini sağlar. Avukatların, savcılığa ve mahkemeye sunacakları bu tür bilirkişi raporları çoğu zaman delil gücünü artırarak mağdurun lehine karar çıkmasını kolaylaştırır. Aynı zamanda dosyanın “uzman görüşüyle destekli” olması, Yargıtay ve üst mahkemeler nezdinde de kararların istikrarını artırır.
- Adli Bilişim Uzmanı Raporu: Sahte platformlar, manipülatif yazılımlar ve dijital deliller için adli bilişim uzmanı tarafından teknik analiz yapılmalı, sistemin işleyişi ve mağdurun işlem hareketleri profesyonelce belgelenmelidir. Bu tür raporlar, olayın basit “para kaybı” değil, organize dolandırıcılık olduğunu teknik delille gösterir.
- Yatırım Suçları ve Sermaye Piyasası Hukuku Uzmanı Görüşü: Şüpheli platformun yasal statüsü, yatırımcıya verilen vaatlerin gerçekliği ve ilgili mevzuata uyumluluğu, yatırım suçları alanında uzman tarafından analiz edilip rapora dökülmelidir. Böylece iddianame ve mahkeme aşamasında suçun nitelikleri açıkça ortaya konur.
- Finansal Analiz ve MASAK İş birliği: Para transferlerinin, özellikle kripto varlıklar üzerinden yapılan akışların, finansal analiz uzmanları ve MASAK desteği ile haritalanması; paranın akıbetinin ve suçun büyüklüğünün netleştirilmesini sağlar.
Sonuç
Forex piyasasında yaşanan dolandırıcılık olayları, hem finansal regülasyonların hem de ceza hukukunun kesişim noktasında önemli sorunlar doğurmaktadır. Türkiye, SPK eliyle getirdiği düzenlemelerle yatırımcıları korumaya çalışsa da, özellikle yurtdışı Forex yasağı sonrası artan merdiven altı faaliyetler birçok kişinin mağduriyetine yol açmıştır. Bu analizde, Forex dolandırıcılığı olgusunu tüm boyutlarıyla ele alarak hem teknik/kanuni arka planı hem de somut vaka örneklerini inceledik. Görüldüğü üzere, hukuki mücadele yolları bulunmaktadır fakat başarı, doğru adımların atılmasına bağlıdır. Mağdurların vakit kaybetmeden bilinçli şekilde harekete geçmesi ve uzman desteği alması şarttır. Diğer yandan, sermaye piyasası hukuku alanında çalışan avukatlar için de bu tür vakalar birer çok disiplinli çalışma örneğidir: Ceza hukuku, finans hukuku ve bilişim tekniklerini bir arada kullanmayı gerektirir.
Sonuç olarak, Forex yatırım dolandırıcılığı suçuna maruz kalan kişiler için bu rehber niteliğindeki içerikte aktarılan adımlar bir yol haritası sunmaktadır. Her ne kadar süreç zorlu olsa da, yasal hakların kararlılıkla takip edilmesi halinde dolandırıcıların adalet önünde hesap vermesi ve mümkün mertebe mağduriyetlerin giderilmesi sağlanabilir. Yatırımcıların ise bu örneklerden ders alarak, benzer vaatlere karşı daha temkinli olması ve Forex rehberi niteliğindeki güvenilir kaynaklardan bilgi edinerek hareket etmesi önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki finansal güvenlik, bilinçli davranmakla başlar ve “yüksek kazanç” vaadiyle gelen her teklife şüpheyle yaklaşmak, dolandırıcılığın panzehridir.
📌Hukuki Uyarı ve Bilgilendirme Notu !!!
Bu içerik hukuki danışmanlık hizmeti niteliği taşımaz. Dosyanızla ilgili teknik analiz, uzman mütalaası veya adli bilişim desteği almak için bizimle iletişime geçebilir; nihai hukuki değerlendirme için ise mutlaka avukatınıza başvurmalısınız.
📬 Yazılarımızdan ilk siz haberdar olmak için e-bültenimize abone olmanızı öneririz. Böylece güncel içeriklere, sektörel gelişmelere ve uzman analizlere doğrudan erişim sağlayabilirsiniz.
Kaynaklar:
- 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili SPK Tebliğleri
- Türk Ceza Kanunu md.157, 158, 220, 282
- MASAK Mevzuatı ve Basın Açıklamaları
- Yargıtay 15. Ceza Dairesi Emsal Kararları (Forex dolandırıcılığına dair)
- Anadolu Ajansı ve çeşitli basın organlarında çıkan haberlerulusgazetesi.commaltepeekspress.comcumhuriyet.com.tr