Forex Dolandırıcılığı: SPK Şikayeti, Savcılık Başvurusu ve Adli Bilişim Desteğiyle Hukuki Çözüm
Bu makale, web sitemizde yayımlanan “Forex Dolandırıcılığı: Hukuki Yollar ve Uzman Mütalaası Rehberi” adlı kapsamlı ana içeriğin tamamlayıcı alt bölümüdür. Ana rehber, forex mağdurlarının hukuki süreçte nasıl hareket etmesi gerektiğini genel hatlarıyla ortaya koyarken; bu yazı, o rehberin devamı olarak SPK’ya yapılacak idari şikayet ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılacak adli başvuru süreçlerini ayrıntılı biçimde açıklar.
Burada amaç, yalnızca bilgilendirme yapmak değil; forex mağdurlarına, avukatlara ve adli bilişim uzmanlarına iki yönlü stratejinin nasıl eş zamanlı yürütülmesi gerektiğini göstermek, SPK sürecinin uzun soluklu doğasını ve savcılık başvurusunun bu süreçteki tamamlayıcı rolünü somut biçimde anlatmaktır.
Bu nedenle, “Hukuki Yollar ve Uzman Mütalaası Rehberi”nde anlatılan genel çerçeveyi daha da derinleştirerek, SPK ve savcılık makamlarına yapılacak başvuruların etkileşimini, uzman mütalaasının teknik önemini ve KYOK kararlarının nasıl önlenebileceğini adım adım ele alıyoruz. Okuyacağınız bu içerik, yalnızca teorik bir açıklama değil; gerçek yargı uygulamalarından, uzman görüşlerinden ve SPK’nın resmi prosedürlerinden beslenen, uygulanabilir hukuki rehber niteliğinde bir yazıdır.
1. Forex Dolandırıcılığı ve SPK’nın Rolü
Son yıllarda Türkiye’de Forex dolandırıcılığı mağdurlarının sayısı hızla arttı. Yatırım danışmanı gibi davranan kişiler, “yüksek kazanç garantisi” vaatleriyle birçok kişiyi sahte aracı kurumlara yönlendiriyor. Bazı mağdurlar SPK’ya şikayette bulunarak adalet arayışına girse de, süreç çoğu zaman yanlış ilerletildiği için sonuç alınamıyor.
SPK (Sermaye Piyasası Kurulu), Türkiye’de sermaye piyasalarının güvenilir, şeffaf, istikrarlı ve adil işlemesini sağlamak için düzenleme, gözetim ve denetim yetkileriyle donatılmış bir idari otoritedir. Kurul; ihraç ve halka arz süreçlerinden, aracı kurum izinlerine; kamunun aydınlatılmasından, sektör standartlarının belirlenmesine kadar geniş bir alanda yönetmelik/tebliğ çıkarır ve Kurul bülteniyle kararlarını duyurur. Bu çerçevede izahname/ihraç belgesi onayı, kamuyu aydınlatma standartları ve piyasa aktörlerinin faaliyet esasları Kurulun temel görev alanındadır.
Gözetim ve denetim fonksiyonlarında SPK; halka açık şirketleri, aracı kurumları, kolektif yatırım kuruluşlarını ve piyasa işleticilerini sürekli izler; aykırılıklarda idari işlemler tesis eder; gerekirse uyarı, idari para cezası, adli para cezası ve hapis gerektiren süreçleri tetikler; Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunabilir. Kurul ayrıca, izinsiz sermaye piyasası faaliyetleri ve piyasa bozucu eylemler gibi durumlarda erişimin engellenmesi, faaliyetlerin durdurulması, yetki iptali, tedrici tasfiye ve benzeri önleyici tedbirleri devreye sokabilir. Bu, lisanssız forex platformlarına karşı en görünür araçlardan biridir.
Kısa not: SPK yargı mercii değildir. Bir başka deyişle SPK, mağdurun parasını iade etmez ve kişisel zarar tazmini sağlamaz; idari alanda düzenler, gözetler, denetler ve adli yargıyı haberdar eder. Dolandırıcının cezalandırılması ve tazminat boyutu savcılık ve mahkeme sürecine aittir.
-
Forex dolandırıcılığı SPK açısından nedir?
Kaldıraçlı alım satım (forex), 6362 sayılı SPKn ve Yatırım Hizmetleri Tebliği kapsamındaki türev nitelikli bir faaliyettir. Bu faaliyet yalnızca Kurulun yetkilendirdiği aracı kurumlar tarafından yapılabilir. Bankaların müşterileri için kaldıraçlı işlem yapması yasaktır; SPK yetkisi olmayan kurum, kuruluş veya internet siteleri üzerinden kaldıraçlı işlem yapılması mevzuata aykırıdır. Kaldıraç ve teminat düzenlemeleri (ör. azami 10:1, belirli müşterilerde bunun yarısı, teminatların merkezi takas nezdinde takibi vb.) SPK tarafından belirlenir ve düzenli raporlanır. Bu ayrıntılar lisanslı yapının neden güvence sunduğunu gösterir.
Aracı kurum yetki kapsamı da önemlidir: Geniş yetkili kurumlar forex dahil birçok faaliyeti yapabilirken, dar/kısmi yetkili kurumlar kaldıraçlı işlem yapamaz. Bu ayrımı bilmek, forex mağduru olmadan önce doğru kapıyı çalmayı kolaylaştırır.Bir mağdurun gerçekten sonuç alabilmesi için, SPK süreciyle birlikte ceza soruşturmasının da başlatılması gerekir. Üstelik bu aşamada adli bilişim uzmanı ve deneyimli bir avukatın birlikte çalışması hukuki sonucu doğrudan etkiler.
2. SPK Şikayeti Süreci: Neyi Sağlar, Neyi Sağlamaz?
SPK’ya yapılan şikayet, yetkisiz finansal faaliyetlerin denetlenmesi ve durdurulması açısından çok değerlidir. Ancak sürecin sınırlarını bilmeden hareket etmek, mağdurun zaman kaybetmesine neden olabilir.
SPK ne yapar?
- Yetkisiz kurumları tespit eder.
- İnternet sitelerini erişime kapatabilir.
- İdari para cezası uygular.
- Gerektiğinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunur.
SPK ne yapmaz?
- Para iadesi sağlamaz.
- Kişisel zarar tazminiyle ilgilenmez.
- Savcılık yerine geçmez.
Bu nedenle SPK şikayeti tek başına çözüm değildir; yalnızca sürecin idari ayağını oluşturur. Ayrıca bilinmelidir ki, SPK nezdindeki inceleme ve karar süreçleri nispeten uzun solukludur. Kurul, delilleri toplar, ilgili platform veya şahıs hakkında teknik tespitler yapar, ardından rapor hazırlar ve kararını kamuya açık biçimde duyurur. Bu idari süreç, kapsamlı bir değerlendirme gerektirdiği için haftalar değil, çoğu zaman aylar sürebilir.
Dolayısıyla mağdurun SPK süreciyle eş zamanlı olarak savcılığa başvurması gerekir. Böylece adli soruşturma ve idari inceleme paralel yürür; biri diğerinin sonuçlarını beklemeden ilerler. Bu çift hatlı yaklaşım, hem zaman kaybını önler hem de olası bir KYOK (kovuşturmaya yer olmadığı) riskini en aza indirir.
SPK Yetkileri: Forex bağlamında (izinler, denetim, yaptırım)
İzinler: SPK; aracı kurumların faaliyet yetkilerini (alım satıma aracılık, yatırım danışmanlığı, türev aracılık, kaldıraçlı alım satım vb.) verir ve değişiklikleri denetler. Forex işlemleri, SPK’nın açıkça izin verdiği faaliyet başlıkları içinde tanımlanır.
Gözetim/Denetim: Kurul; aracı kurumların mali yeterlilik ve faaliyet verilerini izler, reklam/ilan gözetimi yapar, halka açık şirketlerin finansal tablolarını ve özel durum açıklamalarını takip eder.
Yaptırımlar/Tedbirler: İhlallerde uyarı, idari/adli para cezası, hapis süreçleri; faaliyetin durdurulması, erişimin engellenmesi, yetki iptali, tedrici tasfiye gibi önleyici tedbirler mümkündür. SPK gerekli hallerde savcılığa suç duyurusunda bulunur ve kamu davasında katılan sıfatı kazanabilir. Bu resmî çerçeve, lisanslı platformu lisanssız yapıdan ayırır. Lisanssız forex faaliyeti, SPK açısından doğrudan aykırılık; TCK açısından ise çoğu dosyada nitelikli dolandırıcılık (bilişim yoluyla) zeminidir.
3. Ceza Soruşturması: Neden Eş Zamanlı Başlatılmalıdır? 
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 157 ve 158. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu suçun soruşturulması yalnızca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülür. SPK’dan gelen rapor veya şikayet, savcılık açısından yalnızca bir “ön bilgi” niteliğindedir. Eğer mağdur, savcılığa ayrıca bağımsız bir suç duyurusunda bulunmazsa, dosya çoğu zaman idari inceleme aşamasında kalır. SPK’nın raporu adliyeye ulaşsa bile, deliller yetersiz görüldüğünde savcı dosyayı “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” (KYOK) ile kapatabilir.
Bu riskin panzehiri ise nettir: Tüm sürecin avukat ve adli bilişim uzmanı denetiminde yürütülmesi, SPK’ya başvuruyla eş zamanlı olarak savcılığa da başvuru yapılması ve delillerin teknik standartlara uygun şekilde sunulmasıdır. Böylece dosya, “soyut iddia” olmaktan çıkarak somut teknik ispat düzeyine yükselir.
Bu aşamada teknik delillerin profesyonel biçimde sunulması, sürecin seyrini tamamen değiştirebilir; savcının dosyayı kapatmak yerine kapsamlı bir soruşturma başlatmasına olanak sağlar.
4. Adli Bilişim Uzmanı Desteği Neden Gereklidir?
Dolandırıcılık davalarının büyük kısmı delil eksikliği nedeniyle sonuçsuz kalır. Savcı, suç şüphesinin somut delillerle desteklenmediği durumlarda KYOK kararı verir. Oysa mağdurun elindeki dijital veriler
doğru analiz edilirse, bu kararın önüne geçmek mümkündür.
Bir adli bilişim uzmanı şu alanlarda kritik katkı sağlar:
- Para transfer zinciri ve IP bağlantıları analiz edilir.
- Sosyal medya, e-posta ve WhatsApp yazışmaları teknik olarak doğrulanır.
- Ekran görüntülerinin zaman damgası ve bütünlük kontrolü yapılır.
- Banka transferleri ve elektronik izler, kriminal veri seti haline getirilir.
Bu rapor, hukuken geçerli delil niteliği taşır. Avukat ise bu teknik raporu suç duyurusu dilekçesine ekleyerek savcılığa sunar. Böylece dosya artık “soyut iddia” olmaktan çıkar ve somut teknik ispat haline gelir. Savcılık makamı artık “yetersiz delil” gerekçesiyle kolayca KYOK veremeyecek ve soruşturmanın dava açılması yönünde ilerlemesine ciddi katkı sağlayacaktır.
5. Maddi ve Dijital Delillerin Hukuki Değeri
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesine göre, savcılık makamı “suç şüphesini somut delillerle araştırmakla” yükümlüdür. Ancak delillerin hukuken geçerli sayılabilmesi için şu kriterlere uyması gerekir:
- Zaman Damgası: Belgede değişiklik yapılmadığını gösterir.
- Hash (SHA-256) Doğrulaması: Delilin dijital bütünlüğünü ispatlar.
- Zincirleme Delil Güvenliği (Chain of Custody): Elde edilen verilerin kimin elinde, hangi aşamada olduğu belgelenir.
Bu teknik ayrıntılar, bir adli bilişim uzmanı tarafından sağlanabilir.Avukat, bu raporu delil listesine eklediğinde Savcılık dosyası kanıt odaklı, izlenebilir ve yeniden üretilebilir hale gelir.
6. SPK Şikayeti + Savcılık Başvurusu: İki Ayaklı Süreç 
En güçlü strateji, iki süreci eş zamanlı yürütmektir:
- SPK şikayet: Yetkisiz kurum tespiti, erişim engeli, idari yaptırım;
- Savcılık başvurusu: Ceza soruşturması, sanık tespiti, tazminat/cezai yaptırım.
SPK’nın idari tespit/raporu, savcılık dosyasına destek delil olarak girince; teknik bilirkişi raporuyla birlikte savcı soruşturmayı genişletir ve dosya KYOK ile kapanmaz.
Başarılı Bir Başvuru Modeli (Pratik Örnek)
Bir mağdur, lisanssız bir forex platformuna para gönderdiğinde şu adımları izledi:
-
SPK’ya elektronik form üzerinden şikayet gönderdi.
-
Aynı anda bir adli bilişim uzmanıyla çalışarak yazışmaları, banka dekontlarını ve IP bağlantılarını içeren rapor hazırlattı.
-
Avukatı bu raporu dilekçeye ekleyip savcılığa sundu.
-
SPK raporu da savcılığa ulaştı; iki delil birleşince soruşturma başlatıldı.
-
Savcılık “yeterli şüphe” gerekçesiyle dava açma kararı verdi.
Bu model, forex dolandırıcılığı dosyalarında örnek teşkil eden bir yöntemdir.
7. Forex Mağdurlarının Sıklıkla Yaptıkları Hatalar !!!
- Sadece SPK’ya şikayet edip adli süreci başlatmamak:
SPK’ya yapılan başvuru yalnızca idari inceleme sürecini başlatır. Ancak dolandırıcılık suçu cezai nitelikte olduğundan, soruşturma yalnızca Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülür. SPK başvurusu tek başına yeterli değildir; eş zamanlı olarak savcılığa da suç duyurusunda bulunulmalıdır. - Delilleri geç veya eksik toplamak:
Mağduriyetin ilk aşamasında toplanmayan dekontlar, yazışmalar, ekran görüntüleri gibi deliller zamanla kaybolabilir veya geçerliliğini yitirebilir. Delillerin hash değeri, zaman damgası ve chain of custody (delil bütünlüğü zinciri) ile korunması gerekir. Eksik veya geç sunulan deliller, savcı tarafından “yetersiz şüphe” sayılarak dosyanın KYOK (Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar) ile kapanmasına yol açabilir. - Sosyal medya yazışmalarını belgelememek:
Dolandırıcılarla yapılan WhatsApp, e-posta veya sosyal medya görüşmeleri çoğu zaman en kritik delillerdir. Bu yazışmalar ekran görüntüsü, zaman damgası ve teknik doğrulama (hash kontrolü) ile dosyaya dahil edilmelidir. Aksi hâlde, bu bilgiler savcılık dosyasında delil değeri taşımayabilir. - Uzman mütalaası almadan savcılığa gitmek:
Adli bilişim uzmanı tarafından hazırlanan teknik rapor, dijital delillerin orijinalliğini ve değiştirilmediğini ispat eder. Uzman mütalaası olmadan yapılan başvurular, teknik temelden yoksun kaldığı için savcı tarafından soyut iddia olarak değerlendirilebilir. Bu durum, soruşturmanın başlatılmadan kapanmasına neden olabilir. - Kurumla yapılan görüşmeleri “gizlilik kaygısıyla” paylaşmamak:
SPK, banka veya ödeme sağlayıcılarla yapılan yazışmalar, olaya ilişkin mali akışın ve fail bağlantısının tespitinde büyük önem taşır. “Gizli kalmalı” endişesiyle bu bilgilerin dosyaya sunulmaması, savcının olayı bütüncül şekilde değerlendirmesini engeller. - Şikayet dilekçesini bireysel olarak hazırlamak:
Kişisel olarak yazılan dilekçeler çoğu zaman duygusal ifadeler içerir, olay örgüsünü ve delil ilişkisini açık biçimde ortaya koyamaz. Hukuki dayanakları bulunmadığı için savcı tarafından yetersiz delil veya soyut beyan olarak değerlendirilir. Oysa profesyonel bir avukat tarafından hazırlanan, adli bilişim uzmanı raporuyla desteklenmiş dilekçe; suçun unsurlarını, delil zincirini ve mevzuat dayanaklarını doğru biçimde ortaya koyar. Böylece dosya, doğrudan soruşturma aşamasına taşınabilir.
Bu hataların hemen hepsi, iyi niyetle başvuru yapan mağdurların dosyalarının KYOK kararıyla sonuçlanmasına neden olmaktadır. Halbuki teknik rapor ve hukuki dilekçe birlikte sunulduğunda, savcı süreci durduramaz; aksine soruşturmayı genişleterek failin tespitine ve cezai işlemlerin başlatılmasına yönelir.
💬 Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
1. SPK lisansı olmayan bir kurum veya kişi SPK’ya şikayet edilirse ne olur?
SPK, yetkisiz faaliyeti tespit ettiğinde erişim engeli uygular ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunur.
Ancak mağdurun zararının giderilmesi için ayrıca savcılığa suç duyurusu yapılması gerekir.
2. SPK’ya şikayet ettikten sonra savcılığa da başvurmam gerekir mi?
Evet. SPK idari süreçtir; savcılık ise adli süreçtir.
İkisi birlikte yürütülmezse, dosya “yetersiz delil” gerekçesiyle KYOK ile kapanabilir.
3. Delil toplanmazsa KYOK kararı çıkar mı?
Evet. Savcı, suçun işlendiğini gösteren teknik veya maddi delil bulamazsa KYOK kararı verir.
Bu nedenle adli bilişim raporu ve avukat dilekçesi şarttır.
4. Adli bilişim uzmanı desteği zorunlu mu?
Yasal olarak zorunlu değildir, ancak ceza soruşturmasının devamı için fiilen gereklidir.
Uzmanın hazırladığı teknik rapor, delillerin bütünlüğünü kanıtlar ve savcıyı soruşturmayı sürdürmeye zorlar.
5. SPK şikayetiyle paramı geri alabilir miyim?
Hayır. SPK para iadesi sağlamaz. Ancak SPK’nın raporu, ceza davasında tazminat talebine delil olarak kullanılabilir.
🧭 Sonuç
Forex dolandırıcılığı mağdurları için adaletin yolu, tek bir dilekçeden değil, iki yönlü bir stratejiden geçer:
SPK’ya başvuru + Savcılığa suç duyurusu. Bu iki süreç, adli bilişim raporu ve avukat desteğiyle yürütüldüğünde başarı şansı en yüksek düzeye çıkar.
Mağdurların hak kaybı yaşamaması için teknik delillerin korunması, uzman raporu hazırlanması ve hukuki sürecin profesyonelce yönetilmesi gerekir.
👉 Bir sonraki yazımız Uzman Mütalaası Forex Davalarında Nasıl Kullanılır? başlıklı olacaktır. Forex dolandırıcılığı sürecine dair genel bilgileri öğrenmek için ana rehber yazımıza göz atın.