Forex Dolandırıcılığında 11. Yargı Paketi Sonrası Uzman Mütalaasının Artan Önemi
Forex (kaldıraçlı alım–satım) işlemleri, yapısı gereği yüksek risk içeren, teknik bilgi ve finansal okuryazarlık gerektiren yatırım faaliyetleridir. Bu alanda yatırımcıların zarara uğraması, her durumda ceza hukuku anlamında bir suçun varlığına işaret etmemekte; zarar ile hukuka aykırı fiil arasındaki ayrımın, somut ve teknik veriler üzerinden yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Nitekim uzun süredir uygulamada, “yatırım riski” ile “dolandırıcılık fiili” arasındaki sınırın doğru çizilememesi, forex dosyalarında ciddi hukuki tartışmalara ve hatalı değerlendirmelere yol açmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilen ve kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak anılan yasal düzenlemelerle birlikte, özellikle bilişim yoluyla işlenen ekonomik suçlar ve dolandırıcılık fiilleri bakımından ceza muhakemesinin yaklaşımı önemli ölçüde değişmiştir. Bu yeni dönemde, soyut iddialara, mağdur anlatılarına veya kalıp bilirkişi raporlarına dayalı değerlendirmelerin yeterli olmadığı; maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için teknik, bilimsel ve veriye dayalı incelemelerin zorunlu hale geldiği açıkça görülmektedir.
Bu çerçevede forex dolandırıcılığı iddialarında, işlemlerin teknik altyapısının, kullanılan platformların, işlem kayıtlarının, dijital izlerin ve finansal akışların bilimsel yöntemlerle analiz edilmesi hayati önem taşımaktadır. İşte bu noktada teknik uzman mütalaası, artık tali veya destekleyici bir belge olmaktan çıkmış; soruşturmanın yönünü belirleyen, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını ortaya koyan ve “yatırım riski mi yoksa dolandırıcılık mı” ayrımını mümkün kılan temel ve kurucu bir delil niteliği kazanmıştır.
Bu çalışma, 11. Yargı Paketi sonrası hukuki çerçeve dikkate alınarak, forex dolandırıcılığına ilişkin suç duyurularında teknik uzman mütalaasının neden vazgeçilmez hale geldiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.
11. YARGI PAKETİ’NİN FOREX DOSYALARINA ETKİ EDEN TEMEL DÜZENLEMELERİ
A. Dolandırıcılık Suçlarında Görevli Mahkemenin Netleştirilmesi
"Dolandırıcılık" suçunun yargılaması asliye ceza mahkemelerinde yapılacak
"Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenen "dolandırıcılık" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlarına ilişkin yargılamaların farklı mahkemelerde yürütülmesi sebebiyle oluşan görev uyuşmazlıklarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Buna göre, "dolandırıcılık" suçunun yargılaması asliye ceza mahkemelerinde yapılacak.
Bu hükmün yürürlüğe girdiği tarihte ağır ceza mahkemelerinde görülmekte olan davalarda veya istinaf ya da temyiz kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda "nitelikli dolandırıcılık" suçlarına bakan mahkemenin görevinin bu düzenlemeyi ihdas eden Kanun ile değiştiği gerekçesiyle görevsizlik veya bozma kararı verilemeyecek. Bu davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu hükmün yürürlüğe girdiği tarihten önceki göreve ilişkin kurallara göre bakılmaya devam edilecek."
- Yargı Paketi ile Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklik sonucu:
- TCK m.157 (Basit dolandırıcılık) → Asliye Ceza Mahkemesi
- TCK m.158 (Nitelikli dolandırıcılık) → Görev rejimi netleştirilmiş, geçiş hükümleriyle istikrar sağlanmıştır.
Bu düzenleme, özellikle forex dosyalarında sıkça yaşanan görev uyuşmazlıklarını büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Artık dosyalar, görev tartışmaları nedeniyle yıllarca sürüncemede kalmamakta; esasın incelenmesine geçilmektedir
Sonuç:
Mahkeme artık “hangi mahkeme görevli?” sorusundan çok,
“Bu somut olayda dolandırıcılık unsurları gerçekten var mı?” sorusuna odaklanmaktadır. Bu da uzman mütalaasını kaçınılmaz kılmaktadır.

B.Bilişim Yoluyla Elde Edilen Menfaatlere İlişkin 48 Saatlik Askıya Alma ve El Koyma Rejimi
"Ceza Muhakemesi Kanunu'na, bilişim suçlarının işlenmesi suretiyle elde edilen menfaatin bulunduğu hesabın askıya alınması ve el koymaya ilişkin hüküm ihdas ediliyor.
Buna göre, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan, nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık ile banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasına ilişkin suçların işlendiği hususunda makul şüphe bulunması halinde banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılan ya da yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu suçta kullanılan her türlü hesabın 48 saate kadar askıya alınmasına ilgili banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı tarafından karar verilebilecek.
Askıya alma işlemi ve hesap hareketleri, ilgili mali kurum tarafından tüm bilgi ve belgelerle birlikte derhal cumhuriyet başsavcılığına bildirilecek. Askıya alma işlemi ayrıca hesap sahibine de bildirilecek. Hesap sahibi, askıya alma işleminin kaldırılması için cumhuriyet başsavcılığına başvurabilecek. Cumhuriyet savcısı, başvuru hakkında 24 saat içinde karar verecek.
Askıya alma işlemi tamamlanmadan suça konu menfaatin başka bir mali kuruma transfer edildiğinin tespit edilmesi halinde bu durum, askıya alma işleminin yapılabilmesi için banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı tarafından ilgili mali kuruma gecikmeksizin bildirilecek.
Mali kurum tarafından askıya alınan veya cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine askıya alınan hesapta bulunan suça konu menfaate hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde cumhuriyet savcısının yazılı emriyle askıya alma süresi içinde el konulabilecek. Hakim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi 24 saat içinde görevli hakimin onayına sunulacak. Hakim, kararını el koymadan itibaren 48 saat içinde açıklayacak; aksi halde el koyma kendiliğinden kalkacak. Bu hükme göre el koyma işlemi yapılabilmesi bakımından rapor alma şartı aranmayacak.
El konulan suça konu menfaat, suçtan zarar gören mağdura ait olduğunun anlaşılması halinde soruşturma veya kovuşturma evresinde sahibine iade edilecek. Bu hüküm uyarınca askıya alma işlemine karar veren gerçek ve tüzel kişiler, hukuki bakımdan sorumlu tutulamayacak.
Yürütülen bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısından istenilen bilgi veya belgenin 10 gün içinde fiziki veya elektronik ortamda gönderilmesi zorunlu olacak. İstenilen bilgi veya belgenin gönderilmemesi ya da eksik gönderilmesi halinde cumhuriyet savcısı tarafından ilgili banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısına 50 bin liradan 300 bin liraya kadar idari para cezası verilecek."
- Yargı Paketi ile CMK’ya eklenen yeni hükümler, bilişim suçlarıyla elde edilen menfaatin bulunduğu hesaplara ilişkin radikal bir koruma ve müdahale mekanizması getirmiştir.
Buna göre:
- Nitelikli dolandırıcılık (TCK m.158) kapsamında,
- makul şüphe bulunması halinde,
- banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı,
- 48 saate kadar re’sen hesap askıya alma kararı verebilecektir
Askıya alınan hesaplarda bulunan suça konu menfaate:
- Hakim kararıyla,
- Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı emriyle,
Rapor alma şartı aranmaksızın el konulabilecektir.

BU DÜZENLEMELER NEDEN UZMAN MÜTALAASINI MERKEZE ALDI?
1. “Makul Şüphe” Eşiğinin Düşüklüğü ve Teknik Ayrım Zorunluluğu
Forex dosyalarında en kritik sorun şudur:
- Her zarar dolandırıcılık değildir.
- Piyasa dalgalanmaları,
- Yatırımcının bilgi eksikliği,
- Kaldıraç sisteminin doğası
tek başına suç oluşturmaz.
Ancak yeni düzenleme ile makul şüphe yeterli görülerek:
- Hesaplar askıya alınabilmekte,
- Paraya hızla el konulabilmektedir.
Bu noktada tek dengeleyici unsur, şudur:
Somut olayın teknik, finansal ve bilişimsel analizini ortaya koyan uzman mütalaası
Uzman mütalaası olmaksızın, yatırım faaliyeti ile dolandırıcılık fiilinin ayrıştırılması fiilen imkânsız hale gelmiştir.
2. El Koymada Rapor Şartının Kaldırılması ve Savunma Stratejisi
CMK’ya eklenen hükümle, el koyma için rapor alma şartının kaldırılması, soruşturmanın ilk aşamasında bilimsel değerlendirme yapılmadan ağır tedbirler uygulanmasına yol açabilmektedir
Bu durum, savunma açısından şu sonucu doğurur:
- Uzman mütalaası artık yargılamanın ilerleyen aşamalarında sunulan yardımcı bir belge değil,
- Acil, erken ve belirleyici bir savunma aracıdır.
Özellikle forex dosyalarında:
- Platformun gerçekliği,
- Emirlerin piyasaya iletilip iletilmediği,
- Zararın piyasa koşullarından mı yoksa hileden mi kaynaklandığı,
- Mağdur–şüpheli para akışının teknik izi
ancak uzman mütalaasıyla ortaya konulabilir.
3. Kripto Varlıklar ve Ödeme Kuruluşları Bağlamında Teknik Analiz İhtiyacı
- Yargı Paketi, kripto varlık hizmet sağlayıcılarını açıkça kapsama almıştır. Forex dosyalarında yaygın olan:
- IBAN → ödeme kuruluşu → kripto borsası → cüzdan
zinciri, artık doğrudan ceza muhakemesi tedbirlerinin konusudur.
Bu zincirin:
- Gerçekten suç geliri mi içerdiği,
- Yoksa yatırım faaliyeti sonucu oluşan meşru bir hareket mi olduğu,
ancak adli bilişim + finansal uzmanlık birleşimiyle değerlendirilebilir.

UZMAN MÜTALAASININ YENİ FONKSİYONU
Yargı Paketi sonrası forex dosyalarında uzman mütalaası:
- Sadece hâkimi “ikna eden” bir belge değil,
- Mülkiyet hakkını, masumiyet karinesini ve ölçülülük ilkesini koruyan anayasal bir araçtır.
Uzman mütalaası artık şu sorulara cevap vermek zorundadır:
- Forex platformu teknik olarak gerçek mi, simülasyon mu?
- Emirler gerçek piyasalara iletilmiş mi?
- Zarar, piyasa riskiyle açıklanabilir mi?
- Hileli yönlendirme, sahte vaat veya sistematik aldatma var mı?
- Hesap hareketleri suç gelirini mi, yoksa yatırım döngüsünü mü göstermektedir?
Bu sorular cevaplanmadan verilen her tedbir, hukuki olarak kırılgan hale gelir.
GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Yargı Paketi ile yapılan düzenlemeler:
- Forex dolandırıcılığıyla mücadelede devletin reflekslerini hızlandırmış,
- Şekli tartışmaları azaltmış,
- Teknik verilerin daha önemli bir noktaya gelmesini sağlamıştır.
Bu yeni rejimde; Uzman mütalaası, artık tali değil; dosyanın omurgasıdır.....