FOREX DOLANDIRICILIĞINDA ADLİ BİLİŞİM TEMELLİ UZMAN MÜTALAASI
Finansal piyasalarda çevrim içi işlem platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, Forex dolandırıcılığı ulusal ve uluslararası ölçekte çok boyutlu bir suç tipi hâline gelmiştir. Nitelikli bilişim sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen bu eylemler, mağdurlar açısından ekonomik olduğu kadar psikolojik ve sosyal sonuçlar da doğurabilmektedir. Günümüzde dolandırıcılık fiilleri; sahte yatırım danışmanlığı, yüksek getiri vaadi, manipülatif yönlendirme, kimlik avı (phishing), yetkisiz hesap erişimi ve uluslararası para transferi ağlarının kötüye kullanılması gibi sofistike tekniklerle gerçekleştirilmekte ve suçun izlenebilirliğini zorlaştırmaktadır.
Bununla birlikte, adli bilişim yöntemleri, uluslararası dijital iz inceleme standartları ve uzman mütalaasının bilimsel gücü, bu tür suçlarda hem maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında hem de mağduriyetin giderilmesinde kritik rol oynamaktadır. Yargısal merciler, bilişim yoluyla işlenen finansal suçlarda teknik değerlendirmeleri çoğu zaman belirleyici delil olarak kabul etmekte; olayın aydınlatılması, failin tespiti ve suçun nitelendirilmesi açısından bu raporlar vazgeçilmez bir kaynak niteliği taşımaktadır.
1. Forex Dolandırıcılığı Suçunun Teknik Yapısı ve Delillendirmenin Önemi
Forex dolandırıcılığı tipik olarak bilişim sistemlerinin manipülatif kullanımıyla gerçekleştirilir. Dolandırıcılar;
• Aracı şirket görünümü veren sahte platformlar kurabilir,
• Meşru şirketlerin ekran görüntülerini taklit ederek mağdurları yönlendirebilir,
• Ses kayıtları, WhatsApp yazışmaları, ekran kayıtları, işlem geçmişleri ve yönlendirme mesajları üzerinden mağduru ikna süreçleri oluşturabilir,
• İşlemlerin gerçek piyasa koşullarını yansıtmayan simülasyonlarla yapıldığı izlenimini verir.
Bu yapının aydınlatılabilmesi için adli bilişim disiplinine uygun teknik inceleme zorunludur. Ses kayıtlarının frekans analizi, platform ekran görüntülerinin metadata çözümlemesi, IP log incelemeleri, yönlendirme mesajlarının zaman çizelgesi, para transferi akışının MASAK standartlarında modellenmesi ve mağdur üzerinde uygulanmış manipülasyon tekniklerinin (fraud pattern analysis) belirlenmesi, delil değerine sahip bilimsel tespitlerdir.
Birçok ülkede —özellikle ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Singapur gibi finans denetimi güçlü devletlerde— yüksek standartlı uzman raporları, yatırım dolandırıcılığı davalarında esasa etkili kabul edilmekte ve yargılamada “teknik bilirkişi delili” (expert forensic testimony) kapsamında değerlendirilerek hükmün kurulmasında belirleyici rol oynamaktadır.

2. Uluslararası Prensiplerle Uyumlu Uzman Mütalaası: Bilimsel Dayanak ve Yargısal Etki
Hazırlanan mütalaalarda Chain of Custody (Delil Zinciri), ISO/IEC 27037 Dijital Delil Toplama Rehberi, ENFSI Digital Forensics Guidelines ve NIST Dijital Delil İnceleme Standartları temel alınmaktadır. Bu çerçevede hazırlanan bir raporun en önemli özellikleri şunlardır:
-
Delilin bütünlüğünün korunması: Ses, görüntü, mesaj ve ekran kayıtlarının hash değerleri alınarak orijinallik doğrulaması yapılır.
-
Bilimsel yöntem açıklığı: İncelemede kullanılan analiz yöntemleri raporda şeffaf biçimde sunulur.
-
Objektif değerlendirme: Fiilin suç oluşturup oluşturmadığının teknik açıdan değerlendirilmesi, hukuki makamların maddi gerçeğe ulaşmasını kolaylaştırır.
-
Manipülasyon tespiti: Yönlendirici ses tonu, vaat içerikli baskı, yatırımcıyı yanılgıya sürükleyen algoritmik sunumlar teknik olarak analiz edilir.
-
Zincirleme suç olgusunun belirlenmesi: Dolandırıcının mağdur üzerindeki etki süreci zaman çizelgesiyle modellenir.
-
Bilişim yoluyla nitelikli dolandırıcılık (TCK 158/1-f) kapsamına uygunluk değerlendirmesi: Failin eyleminin sistematikliği, sürekliliği ve ticari faaliyet görüntüsü altında işlenip işlenmediği ortaya konur.
Bu nitelikte bir mütalaa, yalnızca teknik bir rapor değil; yargılamanın yönünü belirleyen ve hâkimin kanaatini şekillendiren bilimsel bir delildir. Uygulamada, bu tür mütalaalar sayesinde mağdurların zararlarını geri alabildikleri ve failler hakkında hapis cezası ile adli para cezası gibi ciddi yaptırımların uygulanabildiği görülmektedir.

3. Etkin Başvuru Süreci: Mağduriyetin Ortadan Kaldırılması ve Paranın Geri Alınması
Dolandırıcılık mağdurlarının yaşadığı kaybın giderilmesi ve suç faillerinin cezalandırılması, teknik bir başvuru sürecinde üç temel aşamada mümkün olmaktadır:
a) Teknik Delillerin Toplanması ve Ön İnceleme
Mağdurun sunduğu tüm materyaller —ses kayıtları, yazışmalar, işlem ekran görüntüleri, transfer dekontları— adli bilişim yöntemleriyle incelenir. Bu aşama, sürecin en kritik adımıdır; zira delillerin niteliği ve güvenilirliği iade talebinin ve ceza davasının omurgasını oluşturur.
b) Uzman Mütalaasının Hazırlanması
Bilimsel temelli bir raporda failin manipülasyon süreci, teknik yöntemleri, mağdurları yanılgıya düşürme mekanizmaları ve suçun dijital izleri ortaya konur. Bu rapor, savcılık, mahkeme ve icra kurumlarının değerlendirme alanına doğrudan etki eder.
c) Hukuki Sürecin Başlatılması ve Sonuçlandırılması
Uzman mütalaasının yargı makamlarına sunulmasıyla birlikte;
• Ceza soruşturması derinleşir,
• Savcı fail hakkında iddianame düzenleyebilir,
• Mahkeme teknik raporu dikkate alarak hapis ve para cezasına hükmedebilir,
• Mağdurun kaybettiği paranın iadesi sağlanabilir.
Nitekim uygulamada, bilimsel raporlarımızın sunulduğu davalarda mağdurların Forex platformları aracılığıyla uğradığı yüz binlerce liralık kayıpların geri alındığı, faillerin ise TCK 158 kapsamında hapis cezasına çarptırıldığı kararlar ortaya çıkmıştır.
4. Sonuç: Bilimsel Mütalaa + Etkin Hukuki Süreç = Adaletin Tesis Edilmesi
Forex dolandırıcılığı, teknik karmaşıklığı ve uluslararası para transferi boyutu nedeniyle sıradan bir dolandırıcılık türü değildir; çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir.
Adli bilişim incelemesi, uzman mütalaası ve titiz bir hukuki süreç bir araya geldiğinde;
✓ Mağdur açısından paranın geri alınması,
✓ Failler açısından cezai yaptırım,
✓ Yargı açısından maddi gerçeğe ulaşma,
✓ Ekonomik düzen açısından finansal güvenliğin sağlanması
mümkün hâle gelir.
Bu nedenle finansal dolandırıcılık mağdurlarının, haklarını ararken bilimsel yöntemlerle desteklenmiş uzman raporlarını kullanmaları, hukuki sürecin etkinliği bakımından kritik öneme sahiptir. Bilimsel açıklığı yüksek, uluslararası prensiplere uygun ve objektif teknik değerlendirmeler, yalnızca delil niteliği taşımakla kalmaz; adaletin tesisinde belirleyici rol oynar.